Prof. Dr. Lale Gönenir Erbay

Randevu Hattı

0530 977 42 64

Bize Yazın

info@laleerbay.com

Hayatımız Boyunca Bizi Sağlıklı ve Mutlu Eden Şeyler Nelerdir

20 mart dünya mutluluk günü. Birleşmiş Milletler tarafından 2012 yılında ilan edilmiş ve o günden beri tüm dünyada kutlanıyor. Mutluluk hakkında bir farkındalık oluşturmak için düşünülmüş. Türkiye istatistik kurumunun verilerine göre son yıllarda mutlu olduğunu ifade edenlerin sayısında düşüş var.

Mutluluk nedir? Şimdiye dek sayısız tanımları yapılmış göreceli bir kavram. Türk Dil Kurumu mutluluğu “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, saadetlilik” olarak tanımlıyor. Peki nu tanım ne kadar doğru? Gerçekten hayatta istenen şeylere ulaştığımızda mutlu oluyor muyuz? Daha doğrusu bu duygu kalıcı oluyor mu? Ya da ne kadar sürüyor.

Herkes mutluluğun peşinden koşuyor, bir şeyleri mutluluk zannediyor. Elde edince de çok mutlu etmediğini ya da kısa sürdüğünü görüyoruz. Şunu anlamak gerekiyor: Mutluluk kovalanıp yakalanacak bir amaç mı? yoksa bir şey yaparken, yaşarken sana eşlik edecek bir hal mi? Mutluluk bir yan ürün aslında. Mutlulukla ilgili en önemli yanılgı, mutluluğu haz zannetmemiz. Haz veren şeyler ne olursa olsun biter.

Hayatımız boyunca bizi sağlıklı ve mutlu eden şeyler nelerdir? Harvard Üniversitesi yetişkin hayatı üzerine yapılmış en uzun süreli ve ileriye dönük araştırmasını yapmış. 75 yıl boyunca 724 erkeğin hayatını incelemişler. 1938 den beri takip edilen katılımcılar ileriki hayatlarında her kesimden yetişkin olmuşlar.  Her 2 yılda bir bu insanlarla yapılan görüşmeler değerlendiriliyor ve bu 75 yıllık araştırmadan aldığımız en net mesaj bizi mutlu eden şeyin iyi ilişkiler olduğunu gösteriyor.

İnsan aslında diğer insanlarla bir arada olmak için yaratılmış. Çalışmalarda da diğer insanlar tarafından kabul edilen insanların daha mutlu olduğu görülmekte. Mutluluk, sizi seven ve sevdiklerinizle zaman geçirmek, kabul edilmek. Kabul edilme şekli ise kişiden kişiye değişebiliyor. Bazen, okuldan kabul aldığımızda, başarılı olunca ailemiz tarafından kabul göreceğimizi düşündüğümüzde mutlu oluyoruz. Bazıları para kazanırsa toplumda kabul göreceğini düşündüğü için parayı mutluluk kaynağı olarak görüyor.

Yani başarı, para gibi hırsların altında da kabul görme var.

Hayatı anlamlı kılan 2 unsur var: Biri uğrunda yaşanmaya değecek bir amaç ve bu amaç ve değer doğrultusunda harekete geçmek, diğeri de bu yaşam sırasında yaşama anlam katan ilişkilerimiz. Binlerce yıllık deneyimlerle süzülmüş ve bilimsel çalışmalarla da ortaya konan bir bilgi bu. Bu ikisini bir arada gerçekleştirebilmiş insanlar kendilerini “çok mutlu” olarak tanımlıyor. Amacımızın ne olduğunu her birimiz kendimiz belirliyoruz ve genelde hepimizin bir amacı da var. Bu amaç ve değerlerimiz doğrultusunda eyleme geçersek ancak mutlu olabiliyoruz. Fakat “anlamlı ilişkiler” kısmını, bazen gözden kaçırıyoruz. Anlamlı ilişkiler kurmaya zaman ve enerji ayırabilecek bir yaşam tarzı kurabildiğimiz takdirde mutlu oluyoruz. Arkadaşlık, aşk, çocuk-ebeveyn ilişkisi, iyi bir ofis ortamı gibi anlamlı ilişkiler sağlanabildiği sürece, insanların düşündüğümüzden çok daha az paraya razı olabildiklerini görüyoruz. 

 

Hayatın anlamını 3 farklı yollan keşfedebiliriz:

1.      Üretimde bulunarak veya bir iş yaparak

2.      Bir şeyi deneyimleyerek ya da biriyle temas ederek

3.      Kaçınılmaz olan ıstıraba karşı aldığımız tavırla

 

Nobel ödülü alan ilk psikolog olan Daniel kahneman “İnsanlar kendisini ne mutlu eder hiçbir zaman bilmez” diyor. Aynı zamanda mutlu anların yaşandıktan sonra daha fazla, daha yoğun hissettiğimizi göstermiş. Anda yaşarken sahip olamadıklarımıza odaklanarak sahip olduğumuz şeylerin mutluluğunu kaçırıyoruz. Bu yüzden mutluluk belkide yaşanmayıp hatırlanan bir şey. 

Yorumlar (0)

Whatsapp Yaz!
Tıkla Ara!