Prof. Dr. Lale Gönenir Erbay

Randevu Hattı

0530 977 42 64

Bize Yazın

info@laleerbay.com

ETKİLİ İLETİŞİM BECERİLERİ

İletişim, yaşamımızın sesi soluğu olmakla birlikte aynı zamanda kendimizi özgürce ve bütünüyle ifade etme sanatıdır. Hem iş, hem de özel hayatımızda çok önemli bir yere sahiptir. İnsanın en önemli aracıdır.

İnsanlarla iletişim kurmayı bilmek, iletişimin tekniğini, kurallarını ve inceliklerini tanımak hayatta başarılı ve mutlu olmamızı sağlayacak eşsiz bir kozdur. Yapılan araştırmalara göre, iş yaşamındaki başarıda, nitelikli insan ilişkileri kurmak, iş konusundaki beceri ve tecrübeden çok daha önemlidir.

Toplumu oluşturan bireyler, konusu ne olursa olsun, sorunlarını çözmek için iletişim kurmak zorundadırlar. Uygar bir şekilde konuşma ve tartışma becerilerine sahip bireylerden oluşan toplumlarda sorunlar uygar bir şekilde çözülür.

Kişinin içine doğduğu, yetiştirildiği ortamdaki iletişim tarzı, kişinin düşünme ve kendini ifade etme tarzını, davranış biçimini kaçınılmaz bir biçimde etkiler. Her insan olaylara kendi bakış açısıyla tepki verir. İşte bu yüden insan ilişkileri ve iletişim konularında ilk olarak kabul edilmesi gereken her insanın birbirinden farklı tutumları, davranışları, yorumlama biçimleri, duyguları ve ümitleri olduğudur.

İnsanı, farklılıkları ile kabul etmek onu anlamanın ilk aşamasıdır. Aksi taktirde insanlar arası ilişkiler bozulur ve bunun yansıması ile toplumsal çatışmalar ve gereksiz zaman kaybı ortaya çıkar.

İletişimin en temel iki ögesi “Dinlemek” ve “Söylemek” dir. Bunları uygun zamanlamayla kullanmak hem konuştuğumuz kişiyi anlamamız hem de kendimizi anlatmamızda çok önemlidir.

Dinlemek: İletişim becerilerinin en önemlisi olarak sayabileceğimiz dinlemek, diğer insanlar ile iletişim kurmak isteyen herkes için önem taşımaktadır. Dinlemek, sadece karşımızdaki kişinin söylediklerine kulak vermek gibi pasif bir eylem değildir. Aksine ilgiyle ve etkin biçimde dinlemek son derece aktif bir eylemdir. Duymaktan daha fazlasını ifade eden dinleme, karşımızdaki kişinin sesine, sözcük seçimine, tonlamasına, hızına, beden diline karşı duyarlı bir tavır sergilemektir. İyi bir dinleyici, iletişim kurduğu kişinin yalnız söylediklerini değil, yüzü, eli, kolları ve bedeniyle yaptıklarını da “duyar”; çünkü yüz ifadeleri, el, kol hareketleri, bedenin duruş tarzı, ses tonu gibi sözsüz mesajlar da iletişimin bir parçasıdır. Hatta bazen tek başına iletişimdir.

Bütün insanlar söylediklerinin önemli ve değerli olduğunu düşünürler. Karşımızdaki kişiyi dinleme biçimimiz, ona verdiğimiz değerin önemli bir kanıtıdır. Dinlemek, bir sorumluluk ve saygı belirtisi olarak algılanmalıdır. Dinlemek, karşımızdaki kişilerin dünyayı nasıl algıladıklarını görmeye çalışmak sorumluluğudur. Karşımızdaki kişiyi kendi değer yargılarına göre derinlemesine dinlemek, onu gerçekten anlamamıza olanak sağlayacaktır.

Kişiler arası ilişkilerde en önemli ilke aslında önce karşımızdakini anlamaya çalışmaktır. Bu ilke etkili iletişimin anahtarıdır. Bu şekilde etkin yani empatik dinlemeyi bilen ve uygulayan kişi, karşısındaki ile iletişim kurmada en önemli aşamayı başarıyla tamamlamış demektir.

Dostluklar, genel kanının aksine, konuşmanın değil, dinlemenin sonucunda oluşur. Etkin dinleme yaparak insanları anlayan, değer veren insan, bir güven ve anlayış ortamı yaratır ki bu ortam içinde herkes tarafından özlenen, izlenen, beraber olunmak istenen bir insan olur. Birbirimizi dinlemezsek iş yaşamında da, özel yaşamımızda da ilişkiler gelişme potansiyelini ve kalitesini kaybeder.

Söylemek:

Başarılı iletişimin, dinlemek dışında bir diğer temel ögesi de söylemektir. Bu noktada kullandığımız sözcüklerin ve beden dilimizin etkisi söz konusu olacaktır. Yapılan araştırmalara göre yüzyüze iletişimde, duygusal mesajların %55’i yüz ifadeleri (sözel olmayan davranışlar aracılığıyla), %38’i söz ötesi davranışlar aracılığıyla ve ancak %7’si sözlerle verilebilmektedir.

Sözcükler güçlüdür, yıkar da yapar da. Doğru ve güzel olduklarında onlar dünyamızı değiştirecek kadar etkilidir. Sözcüklerin duygu, heyecan ve izlenim yaratma ve uyandırma gücü vardır. Bazen tek bir söz bile adrenalin salgılanmasına neden olarak ürperti, kalp çarpıntısı, kasılma, yüz ifadesinin değişmesi vb. tepkiler yaratır. Kullandığımız sözcükler bir başkasının varlığına nüfuz ederek onun kendisini, umutlu, mutlu, enerjik, hayat dolu, Keyifli neşeli hissetmesini sağlayabilir.

Beden dili ise insanların ilk anlaşma aracı ve ilk dili olmuştur. İnsan yaşamı boyunca çoğunlukla farkında olmaksızın günlük beden dilini son derece etkili olarak kullanır. Ancak bedenini, kelimeleri kontrol ettiği gibi kontrol edemez. Bedenimiz, olaylara ve durumlara karşı çok daha fazla kendiliğinden tepkiler verir. Bu nedenle konuşma dilinin tersine, beden için doğruyu veya bazı şeyleri gizlemek neredeyse imkansızdır. Çünkü bedenimiz ile duygu dünyamız ve bilinçaltımız arasında görünmeyen bir bağ vardır. Bu nedenle bedenimiz, çoğu zaman bilincimizden önce tepki verir. Böylece de derinlerde, gerçekte olan biteni açığa çıkarır. 

Çevremizde Olumlu İzlenim Bırakacak Beden Dili Özellikleri:

ž  Göz İlişkisi

ž  Yüz İfadesi

ž  Baş Hareketleri

ž  Jestler

ž  Beden duruşu

ž  Yakınlık

ž  Yöneliş

ž  Dış görünüş

ž  Konuşmanın sözel özellikleri

 

Sonuç olarak; Yaşam kalitesini yükseltmek isteyen, anlamak ve anlaşılmak isteyen herkesin amacı etkili iletişim kurmaktır. İletişim doğuştan sahip olunması gereken bir yetenek değil, sonradan kazanılabilir ve öğrenilebilir bir yetenek olarak değerlendirilmelidir. İletişime girdiğimiz kişilere birtakım sıfatlar takarak onları iğnelemek, eski yaraları deşerek geçmişi hatırlatmak, “sen” iletileri ile yargılamak, tehdit edici iletiler yollamak iletişim kurmak değildir. Hakaretler, kavgalar ve diğer saldırı türleri, bilerek diğerlerini küçük düşürmek, sürekli eleştirmek, alay etmek, zorba davranmak iletişim kurmak değildir. İletişim, diğeriyle aramızdaki yapıcı ilişkilerdir.

Yorumlar (0)

Whatsapp Yaz!
Tıkla Ara!